ZAMAN PERDESİ  YIRTILDI”

 

 Dehak, Varat Kasabası’ndan Mohaç’a tayin olan bir hakimdi. Mohaç Kasabası, Varat kadar büyük olmasa da güzel ve şirin bir yerdi. Nüfusu yaklaşık üç bin beş yüzdü. Dağlar, gür ormanlarla kaplıydı. Dağların yamaçlarından Tuna Nehri nazlı nazlı akıyordu… Berrak bir nehirdi. Halkın bir bölümü tarımla, bir bölümü balıkçılıkla ve arıcılıkla geçiniyordu

Hakim Dehak, henüz kasabaya ulaşmamıştı. Ancak gerek sakinleri gerekse hakimleri konusunda oldukça bilgiliydi.  Bu bilgileri elde etmek pek de zor olmamıştı. Çünkü biliyordu kötü koku çabuk yayılır.

          Kasabalı; dürüst, kendi halinde ve oldukça zor geçinen bir halktı… Yasalar, tıpkı  örümcek ağlarına benzer. Güçsüzleri yoksulları yakalar, güçlülere ağ dayanmaz bırakıverir.   Kasabanın hakimleri,    adaletten uzaktı.  Onlar sadece güçlüden yanaydı. Güç ise mal, mülk ve paraydı. Bu güç sadece zenginlerde vardı.

            Öyleyse zenginlerden yana olmak gerekmez miydi? Bu nedenle adalet kavramını kendilerince yorumluyorlardı. Ayrıca onlara mani olacak hiçbir unsur da yoktu.

Mevcut beş hakimin ikisi son derece aç gözlü, hırslı ve acımasızdı. Diğerleri ise suya sabuna dokunmayan zavallılardı.

               Hakim Dehak, görevine başlayalı on günü geçmişti. Şirin bir kasabaydı. Beğenmişti burayı. Gerçi kasabalılar, hakimlerden ürküyor ve korkuyordu. Buna rağmen,  kasabadan hoşlanmıştı. Meslektaşları bugün Dehak’ı ziyarete geldiler. Onu tanımaya, sohbet etmeye hem de kişiliği hakkında fikir sahibi olmak için ziyaret etmişlerdi. İçlerinden biri Dehak’tan izin isteyerek dava dosyalarını inceleme arzusunu iletti;

‘’-Rahatınıza bakın dostum. İstediğiniz gibi inceleyebilirsiniz. Sorunuz olursa memnuniyetle yanıtlarım.’’

Hakim, dosyaları incelerken; gözü “ Sekiz’in Dokuz’u Gibi Ola mısın?”yazılı başlığa takıldı.  İlginç bir başlıktı: ”Hiç böyle dava başlığı mı olur mu ?’’ diye düşündü. Merakını yenemeyip hemen dosyayı aldı, açtı. Dosyanın içine yalnızca bir not iliştirilmişti;  “Olaylar Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuştu…” Hepsi bu bir dip nottan ibadetti. Bir dava dosyasında başka bir açıklama  bulunmaması oldukça şaşırmıştı. Dosyayı alıp Deur’a sordu: “Sekiz’in Dokuz’uyla açığa kavuşan olay nedir?’’ Arkadaşlarıyla beraber bayağı merak etmişlerdi.

 – Bu Sekiz’in Dokuz’unu ?

-Yargılamayla mı ilgili ? diye hep bir ağızdan sordular..

  Dehak: